4 Ekim 2013 Cuma

Salzburg - Avusturya

150.000'lik nüfusuyla Avusturya'nın 4. büyük şehri. Alp dağlarının eteğinde, Almanya sınırında, Viyana'nın 270 km. batısında yer alan aynı adlı eyaletin merkezi.

Salzach nehrinin kenarında yer alan bu kent, adını buranın ilk sakinlerinin hayatını kazandıkları zengin tuz çökeltilerinden almış. Şehir Salzsach nehrinin etrafına yapılanmış. Mozart'ın doğum yeri olan bu güzel  kent  her yıl düzenlenmekte olan Salzburg Festivali ile binlerce klasik müzik hayranını ağırlıyor. Geçmişte tek gelir kaynağı tuz iken seneler içerisinde tarihi binalar restore edilmiş; şimdilerde gelir kaynakları bu tarihi binalar ve Mozart turizmi.


Salzburg

Şehri gezmek için Salzsach nehrinin kuzeyinden başlamak oldukça akıllıca, Hauptbahnhof (ana tren istasyonu) bu nehrin kuzey tarafında bulunmakta. Burada öncelikle Mirabell sarayı yer alıyor. Sarayın içini ziyaret etme imkanı yok , şu an Salzburg belediye binası olarak kullanılıyor ama dillere destan saray bahçesinin keyfi herkese açık. Çeşitli bitki ve çiçeklerin bulunduğu bu bahçede güller için ayrı bir bölüm ayrılmış. Saray binasına arkanızı dönüp bahçeye doğru baktığınızda yüksek bir noktada şahane Hohen Salzburg’u görüyorsunuz, ona biraz sonra değineceğiz.


Mirabel Sarayı bahçesi ve arka planda Hohensalzburg

Mirabell sarayının bahçesinden çıktığınızda şehir tiyatrosu ve hemen çarprazında Mozart Wohnhaus görebilirisiniz. Salzburg‘ta iki adet Mozart evi var. Burada görülen Mozart’ın meşhur olduktan sonra yaşadığı ev , bundan başka bir de Mozart Geburtshaus var, ondan daha sonra bahsedeceğim.

Mozart’ın yaşadığı bu ev neredeyse tamamen yıkılmış ve 19. Yüzyılın başında tamamen restore edilmiş. Eve girildiğinde öncelikle Wolfgang Amadeus Mozart’ın hayat hikayesini anlatan kısa bir film sergileniyor. Gereken bütün bilgiyi verilen audio’lardan dinleyerek bilgi sahibi olmak mümkün.  Burada Mozart ın ilk kullanmış olduğu gerçek piyano da sergileniyor. Tabi ki dokunmak yasak.


Mozart'ın yaşadığı ev

Bu binanın arkasında yer alan köprüden Salzsach nehrini güneye doğru geçtiğinizde Altstadt diye adlandırılan eski şehire ulaşıyorsunuz, şehrin kalbi burada atıyor. 

Altstadt Getreidegassestrasse ile başlıyor, burası meşhur bir alışveriş caddesi. Bir çok bilinen markanın mağazaları burada bulunuyor. Bu mağazalar cadde boyunca yer alan tarihi binaların içerisinde ve aslına uygun olması açısından ilginç ama orantılı tabelalar kullanılmış. Caddenin bir ucundan diğer ucuna bakıldığında fotoğraflık bir kare çıkıyor.  Bu caddede Mozart Café de bulunmakta. Avusturya'da pek çok kapalı alanda olduğu gibi bu kafede de sigara içiliyor, bu nedenle içeri girdiğimiz halde oturmaktan vazgeçtik.  



Getreidegassestrasse

Mozart'ın doğduğu ev de bu caddede bulununyor , gözden kaçmayacak sarı renkte bir bina, üzerinde Mozart’s Geburtshaus yazıyor. Mozart’ın ailesi bu binanın 3. katında yaşamış ve 7 çocukları bu evde dünyaya gelmiş, ancak sadece 2’si hayatta kalmış. Mozart gibi bir dahinin doğduğu odada bulunmak etkileyici. Burada sergilenen piyano ise gerçek değil, yukarıda bahsettiğim Mozart Wohnhaus’ta bulunan orijinal piyanonun kopyası.


Mozart'ın doğduğu ev(Mozart's Geburthaus)

Buradan çıkıldığında Getreidegassestrasse’dan Altermarkt’a doğru devam edildiğinde meşhur Fürst görülüyor. 


Fürst

Burada kahve ve pasta keyfi yapabilirsiniz, pastalar oldukça lezzetli. Ayrıca meşhur ve GERÇEK mozartkugeln’i (Mozart çikolatası) buradan satın alabilirsiniz. Avusturya ve özellikle Sazlzburg’un her yerinde kırmızı- altın renginde Mirabell marka Mozartkugeln bulunuyor; fakat gerçek Mozartkugeln mavi- gümüş renginde olan ve bu da Fürst’de el yapımı olarak satılıyor. Tabi ki fiyatı kırmızı-altın olanına gore daha pahalı(tanesi 1 Euro), ancak lezzet farkı hemen belli oluyor.


Gerçek Mozartkugeln (Mozart çikolatası)

Fürst’den devam edildiğinde Dom ve Domplatz , St.Michael kilisesi, Salzburg müzesi, Panaroma müzesi görülebilir. Domplatz’ın hemen yakınında ise Mozart heykelinin bulunduğu Mozartplatz bulunuyor.


Mozartplatz

Salzburg’un en büyüleyici  yeri ise hiç kuşkusuz Hohensalzburg kalesi(Yukarı Salzburg). Füniküler ile çıkılan bu yüksek noktadan tüm Salzburg görülüyor. Avrupa birliğinin en yüksek kalelerinden Hohensalzburg ziyaretçilerine sadece görsel bir doyum sağlamıyor, etkileyici tarihi ile de şaşırtıyor. 


Hohensalzburg kalesi müzesinde savaş tasviri

Hohensalzburg kalesinde I.Dünya Savaşı’nda esir düşen İtalyan askerleri hapis edilmiş, aynı yapı 1930’lu yıllarda Nazi aktivitelerinde kullanılmış.  Yukarı Salzburg’a çıkarken kullanılan fünikülerin 1800’lü yıllarda yapılmış olmasına şaşırmamak elde değil.


Yukarı Salzburg'tan Salzburg görünüşü

Akşam yemeği için Altstadt bölgesinde yer alan Hotel Golden Ente’yi tercih ettik fakat yediğimiz şinitzeli pek beğenmedik. 

Hotel 4 -Jahreszeiten’da kaldık, hem tren istasyonuna ve hem de şehir merkezine(Altstadt) 15 dakika yürüyüş mesafesinde. Oldukça temiz bir otel, memnun kaldık. Avusturya'nın pek çok otelinde olduğu gibi burada da Wi-Fi ücretsiz. 


İlan-ı aşk edecekler için Salzach nehri üzerinde bir köprü

Salzburg’tan Linz’e geçişimizi yine trenle yaptık. Avusturya’da demiryolu ulaşımı ile ilgili değişik bir bilgi paylaşmak istiyorum. OBB Avusturya demiryollarının ismi ve demiryolu ulaşımının büyük bir kısmı OBB ile yapılıyor. OBB’nin gittiği bir çok yere bir charter firması olan Westbahn da (yeşil renk) gidiyor ve sadece yarı fiyatına.  OBB’den aldığınız bilet ile Westbahn’a binemiyorsunuz , tamamen bağımsız bir firma olduğu için biletleri kendileri satıyorlar. Bileti trenin içinde hareket halindeyken yanınıza gelen görevliden alabilirsiniz. (şehir merkezinde tobacco shop’lar da satılıyormuş ancak biz trenden aldık) Bu trenler OBB’ye göre daha konforlu ve temiz. Ayrıca ücretsiz Wi-Fi da mevcut. Linz üzerinden Viyana’ ya geçişimizi yine Westbahn ile gerçekleştirdik. Bu firmayı low – cost railways olarak tanımlarsak yanlış olmaz.

Son bir söz; Mozart yaşarken pek para tutamamış elinde, pek çok finansal zorluk yaşamış, ancak mirasından bütün Avusturya -özellikle de Salzburg- fazlasıyla istifade ediyor.

Ziyaret Tarihi: Eylül 21013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder