5 Ekim 2013 Cumartesi

Linz - Avusturya

Linz, Avusturya'nın kuzeybatısında Tuna Nehri yanında yer alan bir şehir. Yukarı Avusturya eyâletinin başkenti.  Şehir nüfusu 190.000 civarında, fakat civarındaki kasabalar ve banliyölerle 407.000'i bulmakta.

Diğer Avusturya şehirlerine kıyasla Linz’de turistik açıdan gezilmesi gereken çok da fazla yer yok. Görülmesi gereken yerler arasında Mauthausen – Gusen toplama kampını birinci sıraya koyuyoruz;  şu anda kullanılan ismi ile Mauthausen Memorial.  Merkeze 15-20 km uzaklıktaki bu kampa tren ya da otobüs ile ulaşım mümkün. Tren ile giderseniz kısa bir mesafe için taksi tutmanız gerekiyor. Biz buraya gitmek için Hauptbahnhof (ana tren istasyonu)önünden kalkan bir otobüsü tercih ettik. Bir ara durakta indikten sonra yaklaşık yirmi dakikalık bir yürüyüşten sonra kampa ulaştık. Kampın ürkütücü havası daha girişe ulaşmadan önce kendisini fazlasıyla hissettiriyor. 

Mauthausen Toplama Kampı 

II. Dünya savaşı sırasında bu kampta büyük bir vahşet yaşanmış; 122.000 kişi (yazı ile yüzyirmiikibin) ya ölmüş, ya ölüme terkedilmiş ya da direkt olarak Nazi subayları tarafından öldürülmüş. 

Mauthausen Memorial

Herkes toplama kamplarını Yahudiler’le özdeşleştirir, oysa gerçek farklıdır. Hitler rejimi faşizmin karşısına dikilen ya da üstün ırk projesine tehdit olarak gördüğü herkesi bu kamplara toplamıştır. Ruslar, Bulgarlar ve İtalyanlar başta olmak üzere çingeneler, Yahudiler ve hatta eşcinseller bile bu kamplara tıkılmıştır. 

Kamp girişi ön avlu

Burada yaşanan vahşeti ve insanlık ayıbını anlatmaya kelimeler yetmez. Ölümlerin pek çok sebebi vardır.
  • kampa getirilirken ölenler,
  • yer yokluğundan ötürü kampın önündeki toplama alanında ölüme terkedilenler,

Karantina için kullanılan alan
  • bulaşıcı hastalıklara yakalanarak ölenler,
  • Nazi doktorlarının insanlık dışı deneylerine kurban gidenler(bir organı alınan insanın ne kadar hayatta kalacağını test etmek gibi),

Otopsi odası
  • duş alma bahanesi ile gaz odalarına sokularak katledilenler,

Gaz odası
  • kampı çevreleyen tellerden kaçmaya çalışırken 380 volt elektrik akımına kapılanlar,
  • kampı çevreleyen tellerdeki 380 volt elektrik akımına atlayarak intihar edenler,

    380 v elektirikli teller

    • bulaşıcı hastalıklar kaparak krematoryum’da yakılanlar,
    Krematoryum

    • kaçarken vurulanlar ya da kamp çevresinde soğuktan ölenler, 

    kelimeler kifayetsiz kalıyor… 

    Eylül 2014 düzeltmesi: Sayfanın gördüğü ilgi üzerine bir kaç fotoğraf karesi daha ekliyoruz.


    İtalyan'lar anısına

    Slovenya anıtı


    Macar'lar anısına


    Rus'lar anısına


    buradan kaçış yok

    ölenler arasında Türk vatandaşları da bulunuyor

    kampın girişinde pek çok milletten özür dilenmiş


    insanlık dramına şahit koğuşlar

    koğuşlara bitişik banyo

    disiplin koğuşları

    koğuşların bulunduğu barakalar

    Şu gün bile kampın her metrekaresi ayrı bir acı, ayrı bir korku taşıyor. Ölülerin yakıldığı krematoryum adeta hala ceset kokuyor, gaz odasının duvarları hala ölüme boyanmış. Adeta tüylerimin diken diken olduğu, midemin bulandığı, gözlerimin dolduğu ve kalbimin sızladığı bir yer burası. Çok değil daha 75 yıl öncesinden bahsediyoruz, bu kadar yakın bir tarihte bu kadar büyük bir insanlık ayıbını açıklayabilmek imkansız.

     ölenlerin anısına

    Yaşadığımız büyük şoktan sonra merkeze geri döndüğümüzde oldukça büyük, uzun ve neşeli bir alışveriş caddesi, Landstrasse karşımıza çıkıyor. ' Şöyle bir gezip, çıkalım' diyeceğiniz  bir cadde değil; oldukça hareketli ve keyifli. Bizim şansımıza gittiğimiz tarihlerde(13-14 Eylül 2013), cadde boyunca standlarda yerel lezzetlerin tanıtıldığı bir etkinlik vardı. Cadde tramvay trafiğine tamamen kapatılmıştı, yerel halk  kurutulmuş et, peynir, bal, bira, şarap, balık ve onlarca çeşit patiseri’yi hem satışa çıkarmış ve hem de tadıma sunmuştu. Bu kadar izzet ikramı geri çevirmek olmazdı, yedikçe yedik.

    Yöresel etkinlik

    Landstrasse’dan Tuna nehrine doğru devam edildiğinde nehre gelmeden karşınıza Hauptplatz çıkıyor. Avrupa'nın her kentinde olduğu gibi burası da kafe ve restoranlar ile keyiflenen bir meydan. Meydana bakan Altes Rathaus görülecek yerler arasında.
    Hauptplatz’ı arkamıza alarak devam ettiğimizde köprü ile Tuna nehrini geçiyoruz; köprünün bittiği yerde sağ tarafta Art Electronica Center yer alıyor. Saat 17:00 olmuştu, bu nedenle ne yazık ki biz burayı ziyaret edemedik.

    Tuna nehri

    Eğer Linz’i yüksek bir noktadan görmek isterseniz, Pöstlingberg adındaki kaleye çıkabilirsiniz.

    Son söz: Savaş kötü, ancak ırkçılık da en az onun kadar kötü.


    Ziyaret Tarihi: Eylül 2013

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder